Çayın Çeşitleri

Çayın Çeşitleri

 


SİYAH ÇAY

Siyah çay, ülkemizde de en çok tüketilen, yeşil çay, oolong çayı ve beyaz çayla aynı bitkiden (camellia sinensis) üretilen, ancak bu çaylardan daha farklı bir işlemden geçirildiği için siyah rengi alan çay çeşididir.
Siyah çay üretilirken, çay yaprakları bu bitkiden elde edilen diğer çay türlerine göre daha fazla oksitlenir. Bu nedenle demi ve tadı diğer çaylara oranla daha yoğundur.
Dezavantajı ise, çay yapraklarının uzun süren oksitleme işlemi neticesinde besin değerinin düşerek çayın faydasını azaltmasıdır.
 
Şu anda dünyada genelinde en çok tüketilen çay türü olmasına karşın daha az işleme tabi tutulan yeşil çay, oolong çayı ve beyaz çay her geçen yıl daha fazla popülerlik kazanmaktadır.
Siyah çayın üretiminde kullanılan teknikler sadece çayın daha yoğun bir dem vermesini sağlamaz, aynı zamanda çayın raf ömrünü de uzatır. Örneğin yeşil çay tazeliğini en fazla 1 yıl koruyabilirken, siyah çay (doğru muhafaza edilirse) yıllarca tazeliğini koruyabilir.

BEYAZ ÇAY

Beyaz çay, yeşil çay ve siyah çaydan farklı olarak hiç fermentasyon işlemine uğramazlar. Toplandıktan hemen sonra soldurma ve kurutma işlemine tabi tutulurlar. Çaylar iç mekânda serilir sadece ortamdaki doymuş havayı uzaklaştırma suretiyle ortam sıcaklığında hava ile soldurma ve kurutma işlemi yapılır. Soldurma ile birlikte kurutma işlemi bir kaç günü alacak şekilde olması en idealidir. Kurutma işleminin hızlandırılması istendiğinde, sıcaklığın 70 C’yi aşmaması önerilir, düşük sıcaklıklar daha iyi sonuçlar vermektedir. 45-50 C  yoğun kurutma için tavsiye edilir.

Kuruçaydaki nem oranının %5′ler seviyesinden daha düşük oranlara düşürülmemesi tavsiye edilir. Beyaz çay eğer çok sıcak ortamda soldurulursa kırmızımsı, çok soğuk ortamda soldurulusa siyahımsı renk alır. Sitimle şok soldurma ve bazen de güneşte kurutmada uygulanmaktadır. Her ne kadar her sürgünde bu tomurcukların toplanması mümkünse de en değerli olanı; ilk sürgünün ilk günlerinde toplananıdır. Yağmurlu havalarda ve sabah çisesinde toplanmamalıdır.

Beyaz çay, yalnız tomurcuklardan olur diye bir şart yoktur. Beyaz çay, tomurcuk ve bir yapraktan da olur. Hatta iki yaprak ve bir tomurcuktan -iki buçuk yaprak- yapraktan da olur. Tabi bu çayın toplandığı sürgüne ve ülkesine göre değişebilir. Genelde beyaz çay oldukça hafiftir onun için demliğe veya bardağa yeteri kadar çay eklediğinizden emin olmalısınız. Aynı çayı peş peşe olmak şartıyla üç kere demleyebilirsiniz. Ancak ilk demlemedeki 6 dakikalık süreye her bir yeni demleme için ilave 2-3 dakika eklemelisiniz. 
 
Demde kullanılacak su (70-80 C) olmalıdır. Kesinlikle suyla birlikte kaynatılmaması gerekir. Diğer bir ifadeyle siyah çay için kullanılan sudan daha düşük sıcaklıkta olmalıdır. Bir başka ifadeyle kaynamış suyu 1-2 dakika dinlendirmek gerekir. Beyaz çayı hafif yemeklerden sonra tercih etmelisiniz. Baharatlı yemeklerden sonra içerseniz lezzetine varamazsınız. Yeşil çayların çoğunda otsu bir tat varken, beyaz çayda kavunu andıran hoş bir tad vardır. İdeal dem rengi solgun sarıdır.

YEŞİL ÇAY
Yeşil çay, siyah çayla aynı bitkiden “Camellia Sinensis” ten elde edilmesine rağmen; aralarındaki tek farklılık, işleme tekniğinden kaynaklanır. Yeşil çayın yaprakları, siyah çaya göre çok daha az işlem görür. Aynı bitkiden elde edilen siyah çay için yapraklar yavaş yavaş kurutulur, yeşil çay ise yaprakların toplanır toplanmaz kavrulup hızla kurutulması ile elde edilir. Siyah çay kurutulurken oksijenle tepkimeye girer, yeşil çayın ise tepkimeye girmesine izin verilmez. Yeşil çay bitkisinin yaprakları, taze ve yeşil rengini kaybetmez. Siyah çay bir oksidasyona maruz kalırken, yeşil çay oksidasyona maruz kalmaz ve içerisindeki antioksidan maddelerin azalmasına karşı korunmuş olur. Her iki çayda da kafein bulunur, ancak yeşil çaydaki kafein oranı daha düşüktür. Siyah çayın da, yeşil çayın da antioksidan özellikleri vardır, ancak daha az işlem gördüğü için yeşil çaydaki antioksidan miktarı daha fazladır.
 
ORGANİK ÇAY
Çay, yapraklarını kaynatıp suyunu içtiğimiz bir bitkidir. Konvansiyonel olarak yetiştirilen çay yaprakları böceklerden arındırılmak için pestitlerle korunur. Ayrıca kimyasal gübre kullanarak yetiştiriliyorsa, bu gübrelerin içeriğindeki maddeler de çaya geçer. Çay toplandıktan sonra herhangi bir yıkanma veya arındırılmaya tabii tutulmadığı için, kaynar suya attığımız anda, üzerindeki kimyasallar içtiğimiz suya karışır. Organik olarak yetiştirilen çaylarda pestitler ve kimyasal gübre kullanılmaz. Durum böyle olunca çayı organik olarak içmenin önemi apaçık ortaya çıkıyor. Şifalı etkisinin önemi düşünülecek olursa, sağlıklı olmak için organik çayı tercih etmek gerekiyor. 
 
90′lı yıllarda kendini göstermeye başlayan organik çayın en büyük özelliği yetişme tarzı. Organik çay; doğal ortamında, doğal gübreyle, doğal kaynak suyuyla yetişen çaydır. Bu nedenle siyah çaydan aldığınız kokunun ve lezzetin daha fazlasını organik çayda bulacağınıza şüphe yoktur.
 
Yetişmesi zor olduğu için olsa gerek tüm dünyada çay yetiştirmek için kullanılan alanın yaklaşık binde biri organik çay yetiştirmek için kullanılmaktadır. Az bulunduğu için de kullandığımız günlük çaylara göre biraz daha pahalıdır.

Yorumlar

Daha yeni Daha eski