Latince adı Camellia Sinensis olan çay, ülkemizde de bol miktarda yetiştiriliyor. Dünyanın en çok çay tüketen ülkesi olan Türkiye, öncü üreticiler arasında da kendine yer buluyor. Nemli iklimlerde yetişen bitkinin anavatanının Güney Asya ve Güneydoğu Asya olduğu biliniyor. Tropikal ve subtropikal iklimlerde sıklıkla karşılaştığımız çay bitkisi, endüstriyel üreticilikte 2 metrenin altında ve küçük ağaç görünümünde oluyor. Serbest bırakıldığında boyu 9 metreye kadar uzanabiliyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Turunçgil ve Çay Yetiştiriciliği ders notuna göre, 5000 yıldır insanlar tarafından tüketilen çayın, Türkiye’de yetiştiriciliği 1888 yılından itibaren devam ediyor. İlk olarak Bursa’da yetiştirilmek istenen ancak iklim özellikleri nedeniyle yetiştirilemeyen çay, ilerleyen zamanlarda Karadeniz’de ekiliyor ve başarılı sonuç yoğun üretimin başlangıcı oluyor. Art arda kurulan çay fabrikaları, işlenen tarlalar ile Türkiye çay üretiminde dünya altıncısı olmayı sürdürüyor. Türkiye’de yetiştirilen çay bitkilerinin büyük çoğunluğunun tohum üretimi olduğu biliniyor. Çay çeşitleri arasında Camellia sinensis var. sinensis (Çin çayı) ve Camellia sinensis var. assamica (Hindistan çayı) sıralanıyor. Türkiye’deki çayların Çin ve Hindistan çayı melezleri olduğu not düşülüyor.
Çay Çeşitleri ve Özellikleri:
- Çin çayı: Dayanıklı, sıkı bir ocak yapısına sahip, sürgün boğum araları kısa bitkiler olarak ayırt ediliyor. Yaprak alanı küçük olan çayların, damarları ve yaprak ucu daha belirsiz oluyor. Yüksek rakımda ve düşük sıcaklıkta yetiştirilebilen Çin çaylarının köre yönelmesi daha çok görülüyor.
- Hindistan çayı: Soğuk ve hastalıklara karşı dayanıklı olan Hindistan çayının gevşek ocak yapısı olduğu biliniyor. Sürgün yapraklar gövdeye göre sarkık bulunuyor. Köre yönelme az görülürken yaprak damarları ve ucu daha belirgin oluyor. Verimli olan, çiçeklenme oranı az görülen çayın, fenolik bileşenleri ise Çin çayından daha yüksek ölçülüyor.
Çay Yetiştiriciliği İçin Uygun Şartlar Nelerdir?
Çay, bölge seçen, uygun şartlar olmadığında verim vermeyen bir bitki olarak tanınıyor. Dünyada çay yetiştiriciliğinin 0-20 kuzey ve güney enlemleri arasında yapıldığı ve bu alanlar dışındaki mikroklima alanlarda yetiştirilebildiği kayıtlara geçiyor. Yağışın bol, iklimin sıcak olduğu bölgeler, çay için ideal görülüyor. Ancak yıllık sıcaklık ortalamasının 14 derecenin altına düşmemesi, yağışın 2000 mm’den az olmaması, yağmurun aylara düzenli dağılımı üretimi destekliyor. Çay yetiştirmek için nemin en az %70 olması şart koşuluyor. Çay, ekildiği yerde sıcaklığın 0’ın altına düşmemesini, hatta 5 derecenin altında olmamasını istiyor. Üst limit ise 30-40 derece olarak belirleniyor. Tüm bu bilgiler ışığında kışın 12 derecenin altında dinlenme başladığı ve büyümenin durduğu not ediliyor.
Kumdan kile kadar birçok asit karakterli toprakta çay yetiştirilebiliyor. İdeal olarak ise süzek ve sıcak topraklar tercih ediliyor. Kireçli topraklarda çay zarar görüyor. Çayın yetiştirilecek toprağın pH düzeyinin 4.5 ile 5.8 arasında olması bekleniyor. Ayrıca ağır, yoğun killi, geçirimsiz taban suyu yüksek yerlerde de çay yetiştirilmesi önerilmiyor.
Çayın hasat zamanı, iklim özelliklerine bağlı olarak değişiyor. Türkiye, Gürcistan, Japonya gibi ülkelerde mayıs ile ekim arasında, 6 ayda üç sürgün alınıyor. Diğer üretici ülkelerde bu aralık 9 ile 12 aya kadar çıkabiliyor. Türkiye mikroklima alanı olduğu için çay yetiştiriciliğine uygun kabul ediliyor. 42 kuzey enleminde yer alan ülkemizin kuzeyinde Kafkas sıradağları olması, denizden gelen nemli rüzgarların yağış bırakması nedeniyle topraklarımızda çay yetiştirilebiliyor.
Çay Nerede Yetişir?
Çay, Türkiye’nin önde gelen üreticilerden olduğu bir ekin, peki çay Türkiye’nin hangi bölgelerinde yetişir? Türkiye’de birinci sınıf çay bölgesi olan alan, Gürcistan sınırından Trabzon’ın Araklı - Karadere sınırına kadar uzanıyor. Karadeniz kıyı şeridi ve 30 km kadar içerisinde, rakımı 1000 metreye kadar olan alanlara birinci sınıf çay bölgesi adı veriliyor. Doğu Karadeniz bölgesi; çayın iklime, toprağa uyumu nedeniyle ülkemizin çay yetiştirilen alanı kabul ediliyor. Bölgenin ana ürünü olan çay, Doğa Karadeniz’in sosyo ekonomik yapısına önemli katkılar sunuyor.
Çay dikilecek alanın çayın ekolojisine uygun olması gerekiyor. Taban suyu seviyesinin yüksek olmaması, iklim özellikleri, pH uyumu gözetildikten sonra sıra yamaçla ilgili işlemlere geliyor. Eğimli arazilerin bulunduğu Doğu Karadeniz’de terasların oluşturulması, teras yüzeyinden drenaj sağlanabilmesi için eğim verilmesi, kanal yapılması gerekiyor. Teras genişliği 1-1.2 m arasında değişiyor, ardından hazırlanan alana yanmış çiftlik gübresi atılıyor. Sıra arası 100 ile 120 cm arasında, sıra üzeri 25 ile 40 cm arasında tercih ediliyor. Dikimden ortalama 4 yıl sonra ürün alınmaya başlanıyor, çayın en verimli çağı ise 8 - 10. yaş kabul ediliyor. Ekonomik verim yaşının 50-60 yıl olduğu kabul ediliyor.
Çay Ne Zaman Dikilir?
Çay Tarımı Çalışanlarının İş Sağlığı ve Güvenliği Rehberi’ne göre, çay bitkisi oluşturmak için yeni filizler ekim, kasım ve aralık aylarında dikiliyor. Budama ve bahçe temizliği aynı dönemde gerçekleştirilirken, ot temizliği ve gübreleme için ise mayıs ve haziran ayları ideal görülüyor.
Çay Nasıl Toplanır? Ne zaman hasat edilir?
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Çay İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nün Çay Hasadı adlı yayınına göre, çay hasadında kendinden motorlu elle çalışan makineler, makaslar kullanılabiliyor. Bazı üreticiler ise elle toplama tekniği ile çay hasadını gerçekleştiriyor. Elle hasadın çayın kalitesini korumak için tercih edildiği bilinirken, makine ve makaslı hasadın çok daha hızlı toplama sağladığının altı çiziliyor.
Elle Hasat ve Makine Hasadının Farkları:
- Elle hasat yapılırken istenen kaliteye ulaşılabiliyor. Yaprak seçimi hassasiyetle gerçekleştiriliyor.
- Makineli hasatta kuru veya kart yapraklar da araya karışabiliyor.
- Elle toplanan yapraklarda antioksidan etki daha yüksek oluyor.
- Makineli hasatta elle toplamaya göre daha geç sürgün alınıyor.
- Elle toplama daha yavaş, makineli hasat daha hızlı gerçekleşiyor.
- Makinelerin hepsi her bahçeye uygun olmayabiliyor, fiziki şartlara göre makine seçimi önem taşıyor.
- Elle hasadın işçi maliyeti daha yüksek görülüyor.
- Makineli hasat maliyetler göz önüne alındığında daha uygun fiyatlara mal oluyor.
Çay hasadında işlemeye uygun genç ve körpe çay yaprakları ile tomurcuk kısmı toplanıyor. Sürgünlerin 2.5 - 3.5 yapraklı kısımları hasat ediliyor. Ülkemiz koşullarında çay üç sürgünde hasat ediliyor.
Çay hasadında dikkat edilmesi gerekenler şöyle sıralanıyor:
- Yolarak ve sıyırarak toplama yapılmaması gerekiyor. Çay yaprakları ve tomurcuğunun kıvrılıp kırılmaması önem taşıyor.
- Çay yapraklarının gölge bir yerde biriktirilmesi ve hızla (6 saat içinde) alım yerine ulaştırılması gerekiyor.
- Çay yapraklarının fabrikaya teslimine kadar toprakla, gübreyle temas etmemesi önem arz ediyor.
- Yaprakların sıkıştırılmaması, uygun büyüklükteki ekipmanlarla taşınması, zarar görmemesi tavsiye ediliyor.
Çay ne zaman toplanır?
1. Sürgün: Mayıs-haziran,
2. Sürgün: Temmuz-ağustos
3. Sürgün: Eylül- ekim
Bazı yıllarda iklim koşulları uygun olduğunda 4. hasat da yapılabiliyor.
Çay yetiştiriciliği sırasında ihtiyaç duyduğunuz kompoze gübre ürünlerini Tarfin ayrıcalıkları ile satın alabilirsiniz. Tarfin Mobil üzerinden fiyat karşılaştırması yaparak sizin için en avantajlı ürünü seçebilir, 500’ü aşkın Tarfin satış noktası üzerinden güvenle alışverişlerinizi gerçekleştirebilirsiniz.
Çay hangi mevsimde yetişir?
Çay sonbaharda ekiliyor, kışın yetişiyor ve hasadı ilkbahar, yaz dönemlerinde yapılıyor.
Çay bitkisine hangi gübre atılır?
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Çay İhtisaslaşma Koordinatörlüğü’nün Çay Yetiştiriciliğinde Gübreleme adlı yayınına göre, çay bahçelerinde en çok 25-5-10 (N P K) kompoze gübre kullanılıyor. Dekara 70 kilogram gübre verilmesi öneriliyor. Ayrıca çay topraklarının ihtiyacına göre dekar başına 3-4 ton (3-4 yılda bir) çiftlik gübresi verilebiliyor. Çiftçilerimizin gübreleme öncesinde muhakkak toprak analizi yaptırması gerekiyor. Toprak pH’ını düzenlemek için organik gübrelerden, dolomit, tarım kirecinden destek alınabiliyor. Çayın büyüme döneminde, toprağın nemli olduğu zamanda gübre uygulanıyor. Gübreleme çok seferde tertip ediliyor. Birinci gübrelemenin mart-nisan aylarında, ikinci gübrelemenin ilk hasattan sonra, üçüncü gübrelemenin ise 2. hasattan sonra yapılması tavsiye ediliyor.
Yorum Gönder